31 Aralık 2012 Pazartesi

Ah Leyla!...

Neşet Baba'yla bitsin bu yıl da... 
En güzel Leyla türküsü ile...
Sevene, sevgiliye, özleyene, özlenene... 


Geçen Zaman

Geçen zaman bile kırılgan ve kederli...
Şehrin uykusunda pembe düşler, 
           yârin gözlerinde kuşkulu şiirler ezberlenirdi.
Ürkek bakışlı toprak kokan çocukların
kaygısı ve en uzak diyardaki türkülerin  
kalbe dokunan yazgısı ile
ben ne çok, ne çok beklermişim seni
bundandır en aşina masalların en bilindik sapağında
sallanan el, ele verir kendini...

30 Aralık 2012 Pazar

Fuzuli Kantatası


Sefası da cefası da dört mevsimlik.
Kaş çatar, dudak büzer, kem bakar ne çare,
gönül dönenir durur:
Gamım pinhan dutardım ben dediler yâre kıl rûşen
Disem ol bi-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı?



Formülasyon

Önce
S=B

22 Aralık 2012 Cumartesi

Şiirin Kaderi



Kelimelerin...
Her biri bir umudun habercileri, beklemek gibi Godot'u belki bilmek gelmeyeceğini...

Sonunda bir muştuyla geliyor, dalgalanıyor sesin, uçuşuyor etekleri aşkın, bir seslenişle dünya devrini tamamlıyor. 

19 Aralık 2012 Çarşamba

Deniz feneri

Kaldığı yerden başlamak...
Mümkün...
Bir yolculuk için niyetlendiğinde insan geride ne var ne yok derdest edilip tavan arasına kaldırıyor. Bohçalar dürülüyor, anılar eski yeni demeden bir defterin arasına emanet ediliyor, bütün kayıtların diline kilit vuruluyor.
Gidiliyor...


18 Aralık 2012 Salı

Zamansız


İlk kar, yüreğe düşen alımlı darbe... 
Sulu sepken bir serkeşlikle geldi kar, ciddiyetsizce..
Kararsız aşklar gibi, gelişine sadakati olmayan bir vurdumduymazlıkla. Gittikçe daha keskinleşiyor dünyamda siyah ve beyaz. Gri geçitlerin hükmü azalıyor. Statükocu bir dünya ediniyorum kendime gittikçe. Önceden planlanmış ya da hiç planlanmamış çıkılmaya hevessiz yolculuklar gibi... Sevmiyorum bu yüzden bu gelişleri.

15 Aralık 2012 Cumartesi

Yolculuk Nereye?...

Evli evine köylü köyüne, derdi büyüklerimiz. Hala da diyorlar bunu mutad vakitlerde. İdrakimin gelişmeye başladığı zamanlarda bunu "hadi dağılın" gibi algılar ve varacağın yer yine kendindir, menzilin sana doğru diye de tamamlayıverirdim cümleyi. Üzerine yeni şeyler eklenmiş olsa da, evime ve köyüme dönüşlerin elzem olduğu ve bohçanın derlenip toparlanması gerektiği zamanlarda yine aynı hisse kapılıyorum. İçimden kuvvetli ama itaatkâr bir ses fısıldıyor:" Hadi artık yavaş yavaş yol al kendine doğru, yolun uzun"

14 Aralık 2012 Cuma

Çifte Bela


Okumak belalı iş Dostum, gözlerini sayfalardan dünyaya kaydırdığında başına gelecekler meçhul...
Hep o ilk an sevdamız yüzünden uğruyoruz gadre. İlk aşk, ilk kalp ağrısı, ilk gülüş, ilk kayboluş bir çift gözde, ilk yitiriş sevgiliyi bir yaz günü, ilk gözyaşı eksik bir pencerede ve ilk sayfasını açmak bir kitabın kalp çarpıntısı eşliğinde...

13 Aralık 2012 Perşembe

Âh'ı da Güzel

Bazen;
aşkolsun diyorum, aşkolsun...
Kimin dergâhına yüz sürmüşse kalem, her sayfada nahoş bir gülümseme.

11 Aralık 2012 Salı

Fesleğen Kokusu

Fesleğen kokusu gibi sürse ömür ve bir nefes karışsa göğe tanıdık, sevecen....
Olsun; yine hasret türkülerine öykünsün kışın ayazı,
 karda üşüyen titrek bir yürek.

Belki bu ilk ilkbaharıdır ömrümüzün,
 kimbilir ki vedaların gözlerinde vefa kol gezmektedir.

10 Aralık 2012 Pazartesi

Uzak kime göre...

Uzun, anlamsız, gelişigüzel bir tartışma... Elimdeki zap aleti huzursuz, ben iki kat huzursuz. Artık sohbet konularımızı kendimizin seçemediği savruk dost muhabbetleri, elbette nakıs elbette kör topal...
Dışına çıkmak istedikçe bir yenisi, sonra bir öteki, böyle sürüp gidiyor ve çalınıyor bizden zaman, farkına varmadan.

Maalouf daha bir yabancılıkla sarıp sarmalıyor beni, üşüyen ruhumu zapt edemiyorum bir türlü. Araf hali bile değil artık, biliyorum. Göç geri dönülemez bir yabancılayış, hem oraya hem buraya değil, hiç bir yere ait olamama hali. Keder tek başına tanımlayabilir mi ya da kaygı bir terke yataklık yapabilir mi öyle olur olmaz?

7 Aralık 2012 Cuma

Dinle ve Gör !


Ey kalbimin sahipsiz 'kelime'si, dinle ve gör! Hayatın dışına çağırıyor bizi hüzün...
Ey yüzündeki izleri her bir dizenin girizgahı saydığım! Kim bilebilir kor olmanın kemana mühürlü yazgısını? 

6 Aralık 2012 Perşembe

Serenat



Hadi arınsın kiri pası ruhumun, bütün taksimleri hayatın bir mehtaplı geceye serenat yapsın...
"Öyle bir an geldi ki mehtap seni sandım"


5 Aralık 2012 Çarşamba

Sislerin Ardında


Mevsimler akıyor, günler rutin bir kararlılıkla takip ediyor diğerini, sabahın ilk ışıkları, akşamın son selamı ve hayatın bizim dışımızda bir hayat kuruşu kendine...

Bütün bunları düşünüyorum; içim ürpererek... Şehrin tepesinden akıp gidene bakıyorum, henüz gün yeni uyanmışken. Yağmur çatılardan usul usul içime akıyor. Trafik olanca arsızlığıyla hayata akıyor, insan yüzleri seçemediğim bir tedirginlikle havaya huzursuzluk yayıyor.

4 Aralık 2012 Salı

Kalp Mesafesi

Sonunda kandırdım onları, uzun süre dayanamazlar zaten yalvarışlarıma. Başucumdaki kitaplardan bahsediyorum, anlaşmamızın kurallarına riayet şart. Biraz "Doğudan Uzakta" biraz elimin altında, olacak aklım...

30 Kasım 2012 Cuma

Kandırabilsem...

Bir demli çay, masamda bir kaç dağınık kitap, serseri okuyuşlarıma düçar...
Ah, hiç bir yere yetişemeyecek olmanın esrikliği ve zamanın elicenaplığı insana...
Ne güzel! Kâh ruhuma çarpıp kalbimi yoklayan bir şiir oluyorum, kâh zincirlerinden boşalmış bangır bangır bir türkü. Hadi tutun beni, sakındırın beni kendimden, deli eserken içimden içimden, ben...

29 Kasım 2012 Perşembe

Kırlara Çıkalım

Hadi gel kırlara çıkalım. Dağlarda kar var, ellerimizde çiçekler...
"Bir yanımız baharda" şen, kalbimizin türküsü dillerden düşmeyen. Oturalım hayatın kıyısına, gündemi konuşalım istersen... 

28 Kasım 2012 Çarşamba

Bazen...

Bazen;
bazen diyorum, bir daha görmesem, bir solukta çıkabilirim bu kör kuyudan...

Bazen...

Bazen;
aynadaki yabancı göz kırpıyor, ben gülümsüyorum. Çoğul yalnızlık diyorlar adına...

Bazen...

  • Bazen;
  • Niye okuyoruz ki diyorum, ruhu kabartmaktan başka...



27 Kasım 2012 Salı

Silgi

Zaman en eski hatıraların külünü eşeliyor.
"kafamın içinde bir silgi var İskender, ilk yakındaki hatıralardan başlıyor silmeye" diyor Leyla. 

23 Kasım 2012 Cuma

Gün Yağıyor

Gün yağıyor cam kırıkları gibi
Gün gibi geliyor ansızın yağmur
Çatıdaki şiir, çatırtısı direnişin, kim
Bu yağmurla sızan, ruha dokunan
Bu şiir, dehlizinin onulmazıdır, eğil

3 Kasım 2012 Cumartesi

Medet...

Giden kimdir kalan ne kadar...
Beklenen, gelişine aşk ile yollarına dizeler serilen...
Kahrına da ecrine de şükredilen...
Sevgiliden ırak sevgilide nefes, sevgiliyi mum...
Azli kör kuyularda mahzun...
Bir türkü... Bir sancı... Bir kelime kısası...
Medet...

1 Kasım 2012 Perşembe

Göğnüm Yasta...



Göğümde bir kara bulut, indi inecek siyah gözlerinden yas. Düştü düşecek eylül’ün kahra sadık yüzü.

En güzel Leyla türküsü dilimde, yağ diyorum yağacaksan, nasılsa hüzündür ortağı ömrümüzün. Düş artık düşlerimizden aşk, nasılsa göçe nazırdır dilimdeki tüm türküler, yetim kalmış boynu bükük türküler…

Şehir şehir azıktı türküsü, uzun yol otobüslerinin camına düşen başım yaslanırdı yolların kimsesizliğine, yanımdaydı. Göğnümün direği düşerdi sesinin titrek yarasından yolların karanlığına karışırdı.

30 Ekim 2012 Salı

Bin defa olsa yine de...

Geçiyor bak, eskiyor bak, gözlerimizin parıldayan ışığı yavaş yavaş sönüyor... Bak...
Gitmek mi? Gitmek ne ki? Geldiğim gibi, bildiğin gibi, beklediğin gibi işte...
Hep beklediğin, gelmesini umduğun, geldiğinde yüreğin bildiğin...
Bildiğin gibi işte...

28 Ekim 2012 Pazar

penceresi Kış

Bazen böyledir; bazen tek bir şarkıdan düşer sabah, bazen içimdeki tekmil kuşlar havalanır da konacak yer bulamaz koca evrende.

Bazen böyledir; bazen anlamadığım bir yerinde kırılır bir nota en naif yerinden ve ne yapsam dünya dönmeye devam eder. Ah ki ne çok sever, kalbim dururken...

Sonrası... Sonrası notalara yaslanmadan da hüzün kere hüzün...

21 Eylül 2012 Cuma

Soru cevap

Ben "Nereden çıktın karşıma?" diyorum,
"Neden daha önce çıkmadın karşıma?" diyorsun sen...

29 Temmuz 2012 Pazar

Gelme


Köşeyi döndüğünde kırılan ışık
Gölgene kıvrılan aşk
Sırnaşık…

Bir serkeşliksin sen, Mem’in ülkesinden içime uzanan yollarda kara taşlar.Yüreğim kadar ağır, yüreğimden taşan asırlık sancılardan geliyorlar. Ağlama dedikçe ben, çağlayan nehrin kıyısındaki papatyalara yüz sürüp de, bir şeyler kuruyorsun kafanda. Seni okumak gelmiyor içimden şu anda. Hangi kırığından yol bulup da akar bir volkanın ağzındaki yara, neresidir ülken ve neresindeyim ben senin şarkının?

28 Haziran 2012 Perşembe

Bir Kör Hece

       Sevdiğim bir ağıda asıyor kendini
       Pembesi vurulmuş sevdalarda uyuyor
       Mahmurluğu düşerken geceye
       Sevdiğim bir kör hece...

22 Haziran 2012 Cuma

Nesine...

Uzun uzun gidiyor kalp bir kararda durmayınca mevsim, yoruyor karartıyor akşamı vakitsizce. İşte geldim ve bildim gidenlerin türküsü hep yarım, hep öncesizdir yol düşleri. ne çok geçmiş zaman ne çok...

"Canım sese mi geldin, kadem basa mı geldin?
 Sağ olsam gelmez idin, öldüm yasa mı geldin?"

21 Mart 2012 Çarşamba

Kalp Yordamı


Aradığın; hiç ummadığın bir yerde, itinayla koruduğun kalendedir, kalbinde.
Ve kalbim; en korunaklı yerdir senden gelen her heceye...

20 Mart 2012 Salı

20 Şubat 2012 Pazartesi

Kırk Yıllık Hüzün











Kar yağsın inceden inceye, sevdiğin gibi
Sızsın içimden sana doğru uzak
Ey benim keskin buyruğum
Ey başımın üstünde duman duman
Sen gözlerini indir, ben dereyim bulutlarını

12 Ocak 2012 Perşembe

Ey Ayna!


Yanılmanın ve yanıltmanın ustası iken insan, nasıl bir şiirin hecelerinde yıkanmaya heveslenir?
Ey ayna! Sen doğur ve sonra yargıla. Buzdan sûretini hayatın kayırdığın yeter.