Göğümde bir kara bulut, indi inecek siyah gözlerinden yas. Düştü düşecek eylül’ün kahra sadık yüzü.
En güzel Leyla türküsü dilimde, yağ diyorum yağacaksan,
nasılsa hüzündür ortağı ömrümüzün. Düş artık düşlerimizden aşk, nasılsa göçe
nazırdır dilimdeki tüm türküler, yetim kalmış boynu bükük türküler…
Şehir şehir azıktı türküsü, uzun yol otobüslerinin camına
düşen başım yaslanırdı yolların kimsesizliğine, yanımdaydı. Göğnümün direği
düşerdi sesinin titrek yarasından yolların karanlığına karışırdı.
Şimdi göğnüm dağ gibi
bir hüznün pençesinde, hoyratlardan köşe bucak kaçırır derinindekini. Giden
gider, eksilirim ben, eksilir hayatın türküsü. Neşet Baba, en sevdiğim
türküsüyle ses verir derinlerden, durulurum yeniden…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder