15 Aralık 2012 Cumartesi

Yolculuk Nereye?...

Evli evine köylü köyüne, derdi büyüklerimiz. Hala da diyorlar bunu mutad vakitlerde. İdrakimin gelişmeye başladığı zamanlarda bunu "hadi dağılın" gibi algılar ve varacağın yer yine kendindir, menzilin sana doğru diye de tamamlayıverirdim cümleyi. Üzerine yeni şeyler eklenmiş olsa da, evime ve köyüme dönüşlerin elzem olduğu ve bohçanın derlenip toparlanması gerektiği zamanlarda yine aynı hisse kapılıyorum. İçimden kuvvetli ama itaatkâr bir ses fısıldıyor:" Hadi artık yavaş yavaş yol al kendine doğru, yolun uzun"


İnsanın en büyük yanılgısı giderken dönüş biletini yaktığına dair hüsnü zannıdır. Her gidiş biraz daha kopuş... Bir başka menzilin renkli duraklarında bir solukluk mola, hepsi bu. Kalp derlenip toparlanacak, kâr zarar güdülmeden hesap kapatılacak, ukdelerin defteri dürülecek, mutlaka ama mutlaka usulünce vedaların elleri öpülecek.Yürek tekrar eski yerine rücu ettirilecek, onsuz dönmek zül sayılacak, yol azığı olarak bir kaç hatıra ağaç kabuğu, bir kenarı işlenmiş mendil, bir kaç kitap cümlesi, belki neşeli ya da hüzünlü bir kaç hikaye ve...

Evli evine köylü köyüne..
İnsan kendini bıraktığı yerde arar. Bütün dönüş biletlerini yaksa da, insan en iyi kendinde son bulur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder