29 Temmuz 2012 Pazar

Gelme


Köşeyi döndüğünde kırılan ışık
Gölgene kıvrılan aşk
Sırnaşık…

Bir serkeşliksin sen, Mem’in ülkesinden içime uzanan yollarda kara taşlar.Yüreğim kadar ağır, yüreğimden taşan asırlık sancılardan geliyorlar. Ağlama dedikçe ben, çağlayan nehrin kıyısındaki papatyalara yüz sürüp de, bir şeyler kuruyorsun kafanda. Seni okumak gelmiyor içimden şu anda. Hangi kırığından yol bulup da akar bir volkanın ağzındaki yara, neresidir ülken ve neresindeyim ben senin şarkının?
Gelme,
Ben Sen diyorum, sen gülüyorsun
Kahrediyorsun…

Hadi canım,besbelli karanlıktadır yüzünün diğer yarısı. Bilmiyor muyum ki geceye çarpa çarpa geçersin ruhumun duvarlarından. Silüetinin aksi vuruyor cama, ne kadar yakın ve ne kadar sığmıyorsun en girift hikayelere bile.
Biliyor musun, şarkılar-ki senin taşkın denizlerinden ilhamla daha bir uzuyorlar gecede-hiç umursamıyorlar sabahın iliklerinde dolaşan soğukluğu. Nazlı bir gelin gibi süzülmeden önce güneş kaldırımların yanan alnından sokaklara, çıkıp kendime zindan bir gülüşle koşuyorum adımlarının değdiği esrikliğe.

Ey sevgili;
Ey kendini kır çiçeklerinin insafına terk eden diğer yarım,
hazan döküğü Kelimem,
göğsünde öfke büyüttüğüm,
uzağında dizelere sığmayanım,
bağışlanmayan sanrım,
olmayanım,
olamayanım…

Şimdi tüm bu serseriliğimin üstüne gittikçe gidiyorsun ya, yavuz bir hırsız edasıyla dağıtıyorsun ya kelimelerimi evin dört bir yanına… Ben dokunmaya kıyamıyorum kırıp döktüklerine,avutuyorlar beni. Bazen sen oluveriyor vazomdan yerlere saçılmış toprağın zerresi, umursamadığında cam kırığı hayallerin bastığım yerleri acıtıyor, uyanıyorum sensiz rüyalardan.
Hadi gittin diyorum, hadi kitaplar kadar yalnızlık soluyordu ruhun, bilinmezliğin kıyılarında. Ne demeye topladın içimdeki denizleri bir havzaya, nasıl kıydın sahilime vuran küçük deniz yıldızlarına…

Sevgili diyorlar adına,
“Adından gayrısını bilmiyorum”
Haritalarda yok gittiğin uzaklık
Şiirim yitirmiş hecelerini
Öncene emanet ediyorum gözlerimi
Gidiyorum sensizlikten
Senden gidiyorum,
Benden…

Bu karanlık; geceden mi, yoksa senden mi?
Bu hiçlik sonrana ayan eder mi benden geleni?
Gelme…
Gittiğinden beri, sevdamın ışıldadığı gökyüzünü kıskanıyor ay ve güneş.Yokluğun oluyor yağmurun toprağa hasreti, sen gittikçe içimde ne tortu,ne azap.

Gelme…
Bu sevda ebedî çile…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder