15 Kasım 2024 Cuma

bazen ve bazen

Bazen sızısı yarasından daha muhteşem bir cümleye feda edilir hayat. Yatırıp göğsünüzün orta yerine, bildiğiniz tüm sözcükleri yettirmek için dökülürsünüz içinize. Sakınırsınız kem gözlerden, kapatırsınız karanlığı üstüne. Adını tek bir büyülü sözcüğe fısıldarsınız: Hüzün. Sırdaşınızdır o, yol arkadaşlığınızın ömrü ezeli. Bir daha yaşanmaz dediğiniz ne varsa gelir ve kafesinize nefes olur. Ah bu yenidenlik bakiyesidir hayatın, ne muhteşem bir hatırlayıştır renkleri.
........................

2 yorum:

  1. Hüzün, göğsümüzün orta yerine açılmış bir kapı, bazen içeri dolan bir rüzgâr, eski zamanların nefesi belki. Yaralarımız, kimsenin bilmediği yıldız haritaları; sızımız, yolumuzu bulduğumuz sessiz bir pusula. Bazen tek bir kelime devrilir suskunlukların üzerine, bazen bir kelime büyütür içimizdeki uçurumu. Öyle bir kelime ki, geceyi örter üstümüze, bazen sabahı müjdeler kırılmış dizlerimize. O vakit dönüp bakarız geçmişin uzun gölgesine, bir çocuk gibi ürkek, bir bilge gibi ağır. Her “bir daha yaşanmaz” dediğimiz, bir başka yüzle kapımıza gelir, biz yalnızca dinleriz, çünkü biliriz: Hayat, hatırlamanın diğer adıdır. Ve o hatıralar, rengini bulutlardan almış bir göl gibi durur içimizde. Ne taş atabiliriz o göle, ne sırt dönebiliriz. Hüzün, ömürlük sırdaşımızdır; o susar, biz yürürüz. Adımlarımıza eşlik eder yenidenlik, ve biz, her sızımızda biraz daha insan oluruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sızılarımızdan kuleler inşa edip insan tarafımızı o kuleye hapsetmek ve kimse ulaşamasın diye kesmek Rapunzel'in uzayan saçlarını. Fildişi kule değil sığındığımız, çokça yalnızlık sığdırırız taşların bilgeliğine. Pusulamız zaman, yoldaşımız gölgemiz ve sessizliğimiz yorgan. Hep dener hep de yeniliriz, olsun. Yanılmanın büyülü otağında bize bahşedilen her yenilgiye boynumuz kıldan ince, yürek kılıçtan keskince. Kimse öğrenmesin diye pamuklara sararız yaralarımızı. Biliriz çünkü en derini Yâr'dandır ve sakınılasıdır.

      Sil