Biraz haddi aşmak belki ama, sipariş üzere yazı yazıyormuşsunuz diye duyduk.. Temayı biz söylüyormuşuz, siz yazıyormuşsunuz.. :) Hazır geçmişten de borcunuz varken, biraz "kaleminize kuvvet!" desek.. Bizi şarkılarla oyalamayın. 2 yıllık yazı borcunuz var..
Artık sipariş yazıları yazmıyorum, yeni Nur'un hayır diyebilme yetisi sağolsun. Yazılar geliyor işte de, bir türlü memnun edemediğimiz bir okurumuz var, şükür:)
2 yıllık boşluk nasıl dolacak peki o zaman? 2022'den 2024'e atlamış blog doğrudan.. Yılda en az bir 80-90 yazı olmalı ki ortalamayı bozmasın.. O yılların hatırı yerde mi sürünsün yani?
2 yıl 20 yıl gibi geçmiş düşünüce, garip. Yazdıklarımızı ve yazamadıklarımızı yaşamakla geçen koca 2 yıl. Bloğun yazarı bu kadar kronolojik çetele tutmuyor, e aşkolsun:)
Zamanın izafiliği.. Siz 20 yıl gelen o 2 yıl okura 40 yıl gelmiş olabilir.. Yazamadıklarınız hakkında yazın en azından.. Neyi neden yazamadınız mesela?
Hayata karışmakla meşguldüm bir zaman. Sonra sarsıldık ve yeni bir rotasyona tabi tuttu bizi hayat. Sonra kayıplar, sonra nisyan olmasa da alışmak, sonra yenidenlik ve hatta aşk... İçe dönüş sonrasında kaçınılmaz olarak ve işte bulunmaktan en hoşnut olduğum yer: Kabuğum...
Çokça tema biriktiriyoruz hayat sayesinde... Kimisi bavullara sığıyor, kimisi yolda hatırı/hatırası daha fazla olanla değiştiriliyor... Kimisi her dâim yâd edilesi, kimisi ardından feryâd... Kabuğumuz her dâim kendi meczubuna han sahipliği yapmaya şimdilik muktedir. Bir nevi meczuphâneliğe nüştürmüşüz onu da.. Seyr-ü sefer hâlinde olan biz, biz mi kabuğu taşıyoruz, kabuk mu bizi, belli değil..
Birikenler kaleme alındıkça hatırası ve hatırı ağırlaştırıyor gönlü. Kayıt düşmek aynı zamanda tehlikeli bir tekrarı getiriyor beraberinde. Yine de kendimizi alamıyoruz onları zamana mühürlemekten. Evet: "Kimisi her dâim yâd edilesi, kimisi ardından feryâd" kimi de becerebilirsek unutulası. İşte onlardır bavulumuzda yenileriyle yer değiştirmeyi hak eden. Bu meczupluk akla 'şah' dedirtiyorsa ne âlâ. Şair ne güzel demiş Feride'sine hitaben: sen bu kadar akıllının içinde nasıl nasıl delisin böyle?
Yazısı banadır anladım onu zaten ama cezanızın mahiyetini anlayamadım. Yaklaşık 5 yıldır bu serüvene şahitlik yapmaktasınız, sıkılmadınız mı okumaktan Nur'un sayıklamalarını. Adil olmak bir yana oldukça sabırlı ve sebatkâr bir okur olduğunuz için teşekkürü bir borç bilirim. Bir mektup düşülsün geceye o zaman.
Biraz haddi aşmak belki ama, sipariş üzere yazı yazıyormuşsunuz diye duyduk.. Temayı biz söylüyormuşuz, siz yazıyormuşsunuz.. :) Hazır geçmişten de borcunuz varken, biraz "kaleminize kuvvet!" desek.. Bizi şarkılarla oyalamayın. 2 yıllık yazı borcunuz var..
YanıtlaSilArtık sipariş yazıları yazmıyorum, yeni Nur'un hayır diyebilme yetisi sağolsun. Yazılar geliyor işte de, bir türlü memnun edemediğimiz bir okurumuz var, şükür:)
Sil2 yıllık boşluk nasıl dolacak peki o zaman? 2022'den 2024'e atlamış blog doğrudan.. Yılda en az bir 80-90 yazı olmalı ki ortalamayı bozmasın.. O yılların hatırı yerde mi sürünsün yani?
Sil2 yıl 20 yıl gibi geçmiş düşünüce, garip. Yazdıklarımızı ve yazamadıklarımızı yaşamakla geçen koca 2 yıl. Bloğun yazarı bu kadar kronolojik çetele tutmuyor, e aşkolsun:)
SilBu arada yazmak fiili devam etti ama bloğa eklenmedi, sırayla eklenecekler.
SilZamanın izafiliği.. Siz 20 yıl gelen o 2 yıl okura 40 yıl gelmiş olabilir.. Yazamadıklarınız hakkında yazın en azından.. Neyi neden yazamadınız mesela?
SilHayata karışmakla meşguldüm bir zaman. Sonra sarsıldık ve yeni bir rotasyona tabi tuttu bizi hayat. Sonra kayıplar, sonra nisyan olmasa da alışmak, sonra yenidenlik ve hatta aşk... İçe dönüş sonrasında kaçınılmaz olarak ve işte bulunmaktan en hoşnut olduğum yer: Kabuğum...
SilÇokça tema biriktiriyoruz hayat sayesinde... Kimisi bavullara sığıyor, kimisi yolda hatırı/hatırası daha fazla olanla değiştiriliyor... Kimisi her dâim yâd edilesi, kimisi ardından feryâd... Kabuğumuz her dâim kendi meczubuna han sahipliği yapmaya şimdilik muktedir. Bir nevi meczuphâneliğe nüştürmüşüz onu da.. Seyr-ü sefer hâlinde olan biz, biz mi kabuğu taşıyoruz, kabuk mu bizi, belli değil..
SilBirikenler kaleme alındıkça hatırası ve hatırı ağırlaştırıyor gönlü. Kayıt düşmek aynı zamanda tehlikeli bir tekrarı getiriyor beraberinde. Yine de kendimizi alamıyoruz onları zamana mühürlemekten. Evet: "Kimisi her dâim yâd edilesi, kimisi ardından feryâd" kimi de becerebilirsek unutulası. İşte onlardır bavulumuzda yenileriyle yer değiştirmeyi hak eden. Bu meczupluk akla 'şah' dedirtiyorsa ne âlâ. Şair ne güzel demiş Feride'sine hitaben: sen bu kadar akıllının içinde nasıl nasıl delisin böyle?
SilÇok damardan bir giriş oldu öyle 'Feride'yle.. "birikmiş gibi yazı borcumu / taksitle her gelişte ödüyorum.." Şairi de affetsin artık.
YanıtlaSilFeride öyle ya. Bir Şair'e bitmeyen şiiri yazdırandır. Ki
Sil"ben onu dilsiz ve dipsiz biçimlerden çaldım
kimselere
kimselere bırakmam"
Mısraları sizin için, sizin ağzınızdan tahrif ettim... Cezası bana, yazısı sizedir.. Adilimdir böyle işte..
YanıtlaSilYazısı banadır anladım onu zaten ama cezanızın mahiyetini anlayamadım. Yaklaşık 5 yıldır bu serüvene şahitlik yapmaktasınız, sıkılmadınız mı okumaktan Nur'un sayıklamalarını. Adil olmak bir yana oldukça sabırlı ve sebatkâr bir okur olduğunuz için teşekkürü bir borç bilirim. Bir mektup düşülsün geceye o zaman.
Sil