Film okumaları kapsamında gençlere izlettiğim kısa film. ‘10 dakikacık dünyanın her yeri Bosna olsaydı ne yapardı dünya?’ sorusuna karşılık salonda derin bir sessizlik olmuştu. Bu sorunun veya bilemiyorum filmin çarpıcı etkisiyle tâlebin belki, kıt zihin dünyamızda karşılığı belliydi. Gürültülü şaşaalı afetler, savaşlar v.s. Biliyorduk da her defasında unutuyorduk, Rabb’in bir üçüncü plânı her zaman hazırdaydı.
Arada haddimi aştığım da oluyordu, itiraf edeyim. İnsanın insana revâ gördüğü bunca zûlüm, bunca adaletsizlik, vahşet... Ne zaman diyordum, Rabbim ne zaman ‘tokat’ını indireceksin yeryüzüne? Âh bu derin aymazlığım! Senin vaktinle O’nunki bir miydi? Sen sızlanmakla meşgûlken O’nun saati hep işlemekteydi, hep. Her zaman olduğu gibi beklemediğin yerden çıkageldi sonunda, gürültüsüz patırtısız, hatta gözle görülmeyen. Adına corona dediler, sebeplere sarılıp paniklediler, afalladı dünya.
Dünya Bosna oluvermişti işte, 10 dakikalığına da değil üstelik.
Ne zannediyorduk, bizim seyrettiğimiz gibi mi seyrediyordu Rabb olup biteni? Mazlum çocukların gözlerindeki çaresizlik kâr mı kalacaktı istilâcı, bozguncu insanın yanına? Kalmadı, kalmazdı da...
Rabbim! Sen, afili felâketler bekleyen biz kıt akıllı kullarını bağışla.
Rabb'in bir planı elbette var, lâkin o planın ne zaman ve hangi modda geleceğini âdemoğlu olarak kestirmek hayli zor. Bence coronavirüs hakkında çok genelleyici yorum yapmak için oldukça erken. Bu virüsün, ki kendileri yeni bir virüs değildir, bir korku kültürü oluşturarak, planlı bir şekilde dünya gündemini meşgul edip sistemik bir değişikliğin alt yapısını oluşturduklarına dair ciddi argümanlar mevcut. Hele ki kafası cins çalışan insanların temkinli davranıp görünürdeki ilk yeme atlamaması lâzım gelir şeklinde düşünüyorum.
YanıtlaSilTüm komplo teorilerini dikkate alıyorum merak etmeyin. Rabb’in yemine atlıyorum, hangi düzen kuruluyorsa kurulsun O’nun düzeninin bir parçası olacağına inanıyorum. Diyelim ki bir komplo bu. Komplo olarak mı devam edecek, yoksa kendi canavarları tarafından esir mi alınacak dünya? Hiç bir zaman kontrol tümüyle âdemoğlunun elinde değil. O eli kullananla ilgileniyorum ben. Her şey sunî olabilir yoksa, haklısınız. Belki de ‘ne zaman?’ Sızlanışlarımın aklıma oynadığı oyunlardan biridir bu, kim bilir? Yaşarsak göreceğiz, ölmüşsek de zaten her şeyi anlamış olacağız.
SilRabb'in yemini kastetmediğim muhakkak. Seneye bu vakitler sağ olursak eğer TUİK'in 2020 ölüm istatistiklerini inceleyin. 2019'dan ve 2018'den fazla farklı olmadığını göreceksiniz. İkincisi, herhangi bir virüse karşı en büyük savunma insanın kendi bağışıklık sistemi değil midir? Korku bu sistemin en büyük düşmanı değil midir? Ve de D vitamini eksikliği, yani güneşi görememe?? Dünya çapında üretilen bu sistematik korku nedir??
SilDoğru...
SilGörelim mevlâm neyler.
Hac ölecek, camiler-mescitler ölecek, cemaatle namaz kılma ruhu kaybolacak, aile, akraba, komşu ziyareti kültürü dejenere olacak, yani bizi ayakta tutan şeyleri kaybedeceğiz yavaş yavaş... En yakın dostunuz aksırsa tıksırsa ondan uzaklaşacağız.. Bu hayat zaten bitmiş demektir...
YanıtlaSilUmre turizmi baltalanacak. Bombalanan camilerin gölgesi üzerimize düşmüş olacak. Sevdiklerine sarılamadan onları kaybedenleri anlayacağız belki. Bu dünyanın bahtsız coğrafyalarında sür-git uygulanan zulümle özdeşlik kuracağız başka şekillerde. Hayatı çoktan bitmiş olanlarımızla yüzleşeceğiz. Böyle böyle gelecek sonumuz, gelecekti de...
SilKehf Süresi 67-82 ayetleri geldi aklıma. Hiç bir şey göründüğü gibi olmayabilir. Şüphesiz ki Rabb'in hikmetinden suâl olunmaz.
YanıtlaSilSöz’ün bittiği yerdir orası gerçekten.
Sil