-Önce mahalleler yok edildi, sonra mahalleninin âkilleri birer birer etkisizleştirildiler, sonra devasa apartmanlar ürkütücü yalnızlıklara kucak oldu, sokakta gördüğümüz yüzler silikleşti, selamını aldıklarımız azaldı, ekranlardan taşan kirlilik dokunulmazdı, sosyal medya denen ucube mekânlarda kimliksizlik aldı başını gitti. Tekinsiz bir nesil büyüdü bütün bunlar olurken. Kalbiyle aklı arasındaki mesafeye sayısız malumat istifleyen, mutsuz, huzursuz, maneviyatı sahipsiz, derinliksiz bir nesil...
Yıllardır ayak seslerini duymaktan yorgun kulaklarım şimdi bütün hamasi söylemleri uğultuyla karşılıyor. Zihnimde Reis Bey'den o muhteşem bölüm:
“Ben diyorum ki; her fert başucuna, ‘Suçlu benim! Herkes suçsuz!’ levhasını asmalıdır! Ben diyorum ki; yegâne kurtuluşumuz, herkesin herkesi affetmesindedir! Daha ötesi kanunların sorumluluğuna girer. Ama görüyorum ki anlatamıyorum… Hissediyorum ama anlatamıyorum! Çocuk ‘Ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz!’ dedi. Ağladıkça anlıyorum. Ağladıkça anlıyorum!
Artık bütün mantık hesaplarımı kaybettim! Hem de öylesine kaybettim ki, Amerika’da bir cinayet işlense de dünya çapında bir ses sorsa, ‘Katil kim?’… ‘Benim!’ diye haykırabilirim!
Soğuk kış geceleri köprü altında yatan çocukların vebali benim boynumda!
Ben ne yaptım! Uykuda, baygınlıkta, annemin karnında, babamın kanında hangi cinayeti işledim! Hangi mukaddesi kirlettim ki, kendimi gelmiş gelecek bütün fenalıkların tek sorumlusu biliyorum! Dışımda ne arıyorlar! İçime doğru suçluyum ben! Bir de kalkmış, belki kendimden birine, ondan öbürüne geçer, bir merhamet yangını çıkar, bütün ülkeyi sarar diye tımarhanelik bir hayalin peşine düşmüş gidiyorum…”
-Anneliğim kaygı eşiğimi yükselttikçe dualarımın nabzı yükseliyor. Emanete sahip çıkmamış bir suçlu gibi içime büzülüp kalıyorum. "Ben ne yapmadım?" diye bitiyor tüm sorgulamalarım. Ne yapmalıyım Rabbim! Doğrult beni ve yüreğime serinlik ver. Gücümü senden alayım, toparla beni, önce kendimden başlayayım yargılamaya dünyayı, küstahlığımı dağıt merhametinle, bir "zerre"yim çoğalt sonra, uzaklaştırma kendinden...
"Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz..."
YanıtlaSil