25 Şubat 2015 Çarşamba

Belki bir gün

-Bir tek kederli kare, bütün mutlu anların üzerine gölgesini düşürür. Anıların içerisinden çekip çıkarttığınız bir fotoğraf, kaydını düştüğünüz birkaç amansız cümle, bir daha yaşanmayacak taze bir bahar... Her birini yormadan, hırpalamadan sarıp sarmalamak ve itinayla saklamak lazım. Yola devam edebilme gücünü vefadan alıyor insan.

-"yurdunu terk etmişti mecnun, çölü de terk etsin/söyleyin, görme hevesinde ise Leyla'yı da terk etsin" Fuzuli'nin aşka yaptığı fenalıklar hikayelerin zeminini kaydırıyor, anlamak lazım. Aşkı aşkınlığa ulayan anlayışa erkekler müptelâ, kadınlar aymaz. Taşa tutsunlar beni, alıp kör kuyulara atsınlar. "Lâ" derim illa da "Lâ"... İlahî aşkın basamaklara ihtiyacı yok, Leyla'nın günahına ne giriyorsun, yandan geç...

-Ben şarkılardan geçerim, limanlar alabora. Şarkılar benden geçer, ruhumu örseleyerek. Kimine rengimi veririm, fildişi kulemde cümbüş. Kimi soldurur bahçemdeki gülleri, baharları küstürür kederim. Bir sırrı aşikâr etmeden devam eder yolculuk.

-Yine kelaynaklar başımda toplanmış "aday adayları" komedisi üzerine istişare ediyorlar. Ah bu tutunacak dal arayışları ah benim pamuklara sarmak istediğim masumiyet... Hüzünlü bakarmışım, ailenin bilmişi fark ediyor ve teklifi yapıştırıyor "hadi kaçalım senle bir yerlere, seçim bitene kadar" Hınzır, biraz sonra koparacağım fırtınayı sezmiş, önünü alıyor. Sabrım hala selamette de sazan tarafım seçimi zihninde öne kaydırmış, Mart zannediyor. Haziranmış, bende durduracaklar firarda. Dalıyorum paldır küldür arenaya, türü tükenmiş ahaliye verip veriştiriyorum. "Yahu bu kan emiciler daha ne zamana kadar sömürecekler sizi, kahvaltıda bir katık adı artık ideal, 5 yıldızlı bir mekânın parıltılı sofralarında şehrin paftaları yayılmış, taksimat kurdun midesinde hazma hazır." Yok, mahallenin delisi alnımda yafta, birazdan geçer deyip tellendiriyorlar birer sigara. ben de yakıyorum çaresiz, sustuğum yerden tütüyor duman, duruluyorum sonunda.

-"Düş kıyıcılar" olmasa düşlerimi açacağım sana. Yaşanır kılacağım masal ülkelerini, tüm pembeleri feda edeceğim uğruna. Belkıs'ın eteklerine tutunacak, tahtını bir pula satacağım. Bir harabeden çekip çıkaracağım kalbini, ya da kalbimi haraba müptela kılacağım. Öznesi sûretinden ibaret cümleler olacak sayfa sayfa, varlığın üç nokta. Kıyacaklarını bilmesem, yokluğunu asacağım meydanlara, arayan her yerde bulabilsin diye seni. Hiç aşık olan hazinesini açık eder mi? Yazdım düşlerimi, belki bir gün fısıldarım kulağına.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder