7 Şubat 2015 Cumartesi

Sesinden Sonra Düşsün Kar




Kurutulmuş bir gül yaprağı düşüyor kitabın sayfaları arasından. Kederli bir rengi var, kim bilir hangi zamanlardan kalma unutulmuşluğu. Ellerimi uzatmaya korkuyorum, ya kendini un ufak bırakırsa avuçlarıma. Bir çiçeğin intiharına dayanamam, solarım, biliyorum.
Bir şiiri hecelerine ayırmaktan yorgun ve kalbimin en küçük odasında hapsolmuş yüzüne tutunmaktan bezmiş bir halde kışın koynuna sığınıyorum. Artık kelimeler yok, iğreti duruyorum ya yüzünün sol yanında, burkuluyor içim. Saçların kırılgan, gecede kalmış bir rüya gibi gözlerin, gözlerin...

Bir dalı koparıyor rüzgar, en ince olanını. İçim buna mı ağlıyor? O ise gülüyor bu serseriliğime benim. Öyle ya yeniden bahar ve yeniden yeşerecek bir taze dal ve ben yeniden kandıracağım kendimi hazan şarkılarıyla. Unuttukça daha derin bir yara içimde hüzün, unuttukça hayatın senden akan umarsızlığını, şiirim yeniden vurgun pençesinde.

Sesine kansam, dağıtsan imlasını rüzgarın ve bilsem gölgenden önce sesine tutunur cümle sevinçler...
Seslenişinle gün aydınlansa, akşam birden değil ağır ağır çökse, son şiirin hecesi dudaklarından dökülse uykuya ve bilsem ben, sustuğun yılların kalbi sökülür sen bir âh deyince... Oysa sesin?...

Yerdeki gül yaprağı gülümsüyor mu ne? Sanki düşen benim ve ona uzanan ellerimin titrekliği değil, aşktır havada asılı kalan. Bütün bunları şimdi şu anda, belki bir şiire husumetle, belki bir yağmurun sabah mahmurluğunda, belki huzursuz bir rüyanın sonunda yazıyorum sana. yani şimdi, şu anda...

Mektubuma burada son veriyorum, kalbime mola. Uzun sürecek belli bu kış, uzun ve çetin. Sen yine yak sobanı, kestane kokusu yağmura karışsın, hüznünü dağıt dağıt ki geriye aşk kalsın. Aşk olsun diyeyim sana, burukluğum camına vursun kederin. Tane tane dökülsün kelimeler, bir kitabın sayfalarında saklayayım onları. Huzurla geçsin bu kış; yüzünün çizgilerinde hayat yol bulsun kendine ve sesine doğsun gün, yeşersin yediden bir kırılgan dal, sesinden sonra düşsün kar...

Yeni Edebiyat Yaprağı/Sayı 8

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder