Vazgeçme Eylül'den ey kalp, türkülerden de...
Kararsızdır bilirim; yağmuruna göz değer, rüzgârına bükülür boynu sevmelerin.
Kalem kendini bir tek bakışa feda eder her Eylül vakti, oyunu bozar, bilmezsin.
Beklediğin midir kapını çalan? Yıllar sonra kendini doğuran yalan böyle bir mevsimin soyundan gelmektedir. Soyunduğunda korkularından ve aynalar en güzel sûretini yakaladığında, yol kendini hatırlatır yeniden. Düş der, benim sana yâr kalan...
Düşlerini bırakıp bir yabancının koynunda, nereye gidersin? Gitmek kaderse ne diye kederlenirsin?
Şairlerin yalanı, romanların soluk benizli yalnızlıkları ve kaleminin çocuk telaşı daha kaç mevsim rahmini dağlar aşkın? Dağlar ve avuçlarına Eylül'ü bırakır ey şaşkın, "Öldürme beni"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder