16 Eylül 2014 Salı

"Kaderin Haramileri"

Çocuklar acıyla barışık olmanın sükûnetiyle batıyorlar çamura, biz onlar kadar başedemiyoruz haramiler ve onların kör kılıçlarıyla.


Çocuklar o kadar yalın ve gösterişsiz vuruyorlar ki fırçalarını kaderin tuvaline, ânın kaydı düşülürken bir sürü parantez açmıyor yüreklerindeki yaralar. "Sonra"ları kayıtsız, "keşke"leri düşünemeyecek kadar hür yürekleri var onların.

Ama sonra...

Sonra biz oluyorlar ve kaderin bütün haramileri tek tek, bazen gürûh halinde çıkıyorlar karşılarına. İsyana karşılık gelen cümleleri hiç değişmiyor: "Biz hep vardık aslında, "Sonra"na kayıt düşmek ve "keşke"lerini kanatmak için büyümeni bekledik sadece."

O zaman sabır ve metanet yeniden, yeniden tanımlanıyor.Ya o çamura ruhunu veriyor çocuk ya da merhametin genzini yaktıklarından oluyor.
Sahi;

"Kaderin ne çok haramisi var?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder