21 Kasım 2014 Cuma

Yağmur ve çocuk


Şimdi yağmur... 
Şimdi eksilttim kelimelerini sana dair cümlelerin.
 Susmayı bilmediğimden yağmura öykünüyorum. 
Yok aslında yeni bir hikaye sana dair, bize dair... Yok aslında...

Dünde kalmış bir çocuğun oyuncağını hırpalayışı kalmış aklımda. 
Hepsi siyah beyaz hatıralar, hepsi yamalı bir bohçanın dağılmış parçaları... 

Bir mektup düşürüyor içime gözlerin,
sorgulayan, öfkeli ama katıksız, yalansız...
Başlarken yitiriyorum belleğimi şaşkınım.
Satır aralarında kocaman boşluklar var, 
çocuk gözümü korkutuyor bunlar...
Sana dair sustuklarım yolumu kesiyor,
vazgeçiyor çocuk, vazgeçiyorum sonra.

Bir âhın dili çözülüyor, yağmur toprağı yokluyorsa eğer...
Türküler gecenin koynuna süzülüyor, yutkunuyor kelimelerim...
Sazın telleri ıslak, dudaklarım ayaz artığı,
sızıyor içime sesinden çaldığım öfke,
naif bir süzülüş ki bu,
acıtıyor nasılsa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder