30 Kasım 2014 Pazar

Şehir Ve Kader

Bir nehir gibi, sessiz ve kırgın..
Bir nehir gibi, coşkun ve kederli...

Bir nehir kadar, berrak ve suskun...
Bir nehir kadar, anısız ve devingen...

İşte ömrümün gülen yüzüne dönük hali geçmişin.
O köprüden sayısız kere uçurmuş ruhunu bu yolcu, sayısız kere.

Gündüzün sıkılgan koynuna sığınmaktan ar etmiş,
 gecelerin akıp giden
 seyrine ah etmiş çocukluğum...

29 Kasım 2014 Cumartesi

kederin Şarkısı

"Biliyor musun gülün kokması gecikecek
Bir kuş sesi gömleğine işlenecek
Çok eski bir gökyüzüyle birlikte
Orda burda söylenecek
Huma kuşunun göğsünde dinlendiği
Üşümüş, yorgun ama umutsuz değil..."


28 Kasım 2014 Cuma

Yâr dokunsun zülfiyâre

Gündemin kör kuyusuna düşmek üzereyken yakaladı beni kulaklarımdan...
Önce bir ince ayar çekti duyularıma, sonra sızısına ortak etti, dağıttı, savurdu, iyi ki...

27 Kasım 2014 Perşembe

Karmakarışık

Bir demli çay, masamda bir kaç dağınık kitap, serseri okuyuşlarıma düçar...
Ah, hiç bir yere yetişemeyecek olmanın esrikliği ve zamanın alicenaplığı insana...
Ne güzel! Kâh ruhuma çarpıp kalbimi yoklayan bir şiir oluyorum, kâh zincirlerinden boşalmış bangır bangır bir türkü. Hadi tutun beni, sakındırın beni kendimden, deli eserken içimden içimden, ben...
..............................

26 Kasım 2014 Çarşamba

Dost'a Mektuplar



Ruhumun aynası dostum;

İzi sürülmemiş bir ıssız ada yüreğim, kıyıma vuran kelimelerden devşiriyor hayatı şarkılar…

Havada ağır bir kahır, havada serseri bir ıslık gibi zaman. Soluksuz izlediğim eski yeşilçam filmlerinde kalan yeniyetmeliğime yoruyorum tüm sızıları. Hangisi kırgın gündoğumlarına denk düşüyor ki hatıraların? Hangi ağaçtı dizlerinde uyuduğum ve uyuttuğum kördüğüm rüyaları? Hangi yol varıyordu, kimsenin uğramadığı virane anılara?

25 Kasım 2014 Salı

Yazmıyordum ki...

Uzun hastalıklardan bezgin bir ruhla çıktığım zaman biriken su damlacıkları gibi alnımda kelimeler, soğuk fersiz....

karanlık dehlizlerden geçiyorum, kısa kesik rüyalardan gece uzatıyor boynunu ve sabah ne zor bir kavganın sonunda çıkıp geliveriyor, ah ne de yoruyor mecalsizliğimi.

24 Kasım 2014 Pazartesi

Huzur Sensin



Yazdan apartılmış bir gün... 
Bazen teklifsiz bir huzur gelir dayanır kapıya
aç bir yol gözlerinden öpeyim der, kalbinin ta içinden sonra.
bak kışın yalnızlığından sıyrılmış bir bahar günü ve sen,
şiirinin en alımlı köşesinden mutlu mutlu gülümserken yakalandın güne.

21 Kasım 2014 Cuma

Yağmur ve çocuk


Şimdi yağmur... 
Şimdi eksilttim kelimelerini sana dair cümlelerin.
 Susmayı bilmediğimden yağmura öykünüyorum. 
Yok aslında yeni bir hikaye sana dair, bize dair... Yok aslında...

Bu Budalalıkla Ben...



nelerse ki yaşamak sözünü asi kılan
nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala."



17 Kasım 2014 Pazartesi

Bilmezler... Bilmesinler de...

Herkes sussun O söylesin,
Gece bozmasın sessizliğini, günü bulmasın kargaşa, yıkılsın devr-i alem...
Herkes sussun, O yaksın ağıdını sevdanın, yakışsın en çok O'na...
Üstümüzde eğreti duran ne varsa...


16 Kasım 2014 Pazar

Sesini Düşür


 Gözlerini bağışla nutkumun boğumuna, ellerini sonra. Hiç bilmediğim izini parmaklarının bir kağıda dokunurken, kelimelerin nabzını harlarken olur olmaz ve sevilirken elbette severken...
Sesini düşür gecenin karanlığına bir dem. Bileyim eğer aşksa ayrılığın nefesindeki serinlik, eğer aşksa... Vursun ve vurulsun kış kalbinden, kalbinden...

7 Kasım 2014 Cuma

Amman Amman


Ört perdelerini, gün fazladan doğuyor bir kez daha, aldırma. Senden değil kırılan vazo, mürekkebi dağılmış o son mektup usulca düşüyor yere. Tıpkı kelimelerin gibi, bir varmış bir yokmuş kıvamında.

Masalın küskün çocuğusun ya, en çok bunu seviyorum çoğaldıkça içimde şımarıklığın ve sakladıkça yüzünü sığındığın duvar, en çok bunu...