-İnsanlar her sabah biraz daha mahcup bir gökyüzünün alnından öpüyor.
Zaman, acıya değen taraflarımızı semirtiyor, kavuşmaların çetelesini tutacağımız sevdiklerimiz çok uzaktalar. Varamayacağımız kadar uzakta.
Ayak basmadığımız yerler sıla, bastıklarımız gurbet...
Kulağımız hüzünde...
-Şairlerin zırhı delindiği zamandır ki, bardaktan boşanırcasına kanar şiir... Sonra nokta olur göğünde bulut, sonra dağılır keder, sonra yumulur içine şiirin hüzün... Şiirin mevsimi göz açıp kapayıncaya kadardır, şairin yalnızlığı bir ömür...
-Çilenin yol aldığı raylarda tüm istasyonlara bırakılan yalnız bir yolcudur şiir. Fakat her bırakış çoğalmaktır, düzgünce yontmaktır hayatı, ona şekil vermek. Zerreden bütüne ulaşma çabasının canhıraş çığlıklarına yoldaşlık edilsin diyedir bu iç döküşler.
-Kalp bir yorgan gibi örter bazen; zamana demirlenmiş ukdelerimizi, kırılganlığımıza yenik düşmüş öfkelerimizi, sevincimizi hatta hayattan aparttığımız, gün yüzü görmemiş rüyalarımızı, rüyasızlığımızı hatta çoraklığımızı... Kalp örter ve saklar derininde şiiri zedelenmiş "gibi"liğimizi...
-"İlk an" en kıymetlisidir kederin de, mutluluğun da. Günaha ilk çağrı, ilk aşk, ilk sığındığın liman...
Sonrasında kendini tekrarlamakla kalmaz zaman, Her defasında biraz daha uzaklaşırsın hem kalkanlarından hem de adımlarını geriye çeken o kalp sıkışıklığından. Farkedişler hep "sonra" gelir, ilk andaki ilk duygu nisyana yenilmiştir.
-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder