8 Ocak 2015 Perşembe

Un Ufak Bir Sessizlikti Kalan



“İçimdeki cam kırıkları" diyordu Adam. Bir akşamüstüydü ve  birdenbire  yağmurdu. Her zaman ki gibi yağmurun sararttığı kağıtların izini sürüyordum. Hani dokunmasam kırılması imkansız bir kalbin hüznüydü varlığım. Zaten ellerim göz ucuyla bile sızsa sokakların ücralarına, bir eyvah sesine denk geliyordu yolculuk.

Sen  yüreğinle değil, ellerimle kahrediyordun zamana, ben aşkın sihrinden çekerken bakışlarımı. Yine böyle kaygısız zamanlardı ve ikimiz bir nehrin kenarında yeşermeye yüz tutmuş kelimelerle söyleşiyorduk. Uzun uzun söyleşiyorduk, kelimelerse ellerimizden nehre dökülüyorlardı bir bir.

Gölgeler vardı; senin düşlerinden sıyrılıp güne ağırlık katmaya yeminli gölgeler… Sesinin dehlizlerinde sesim yoktu, gözlerini nehrin sesinden ayıklıyordum ama solukluğumun harcı değildi gördüğüm. Bir türlü sen olmuyordun, ben hep adımlarının bir sonraki hamlesinden kopuyordum.

Birdenbire kalabalıklaşan kıyıya bakılırsa artık sabahtı ve gün gidişinin öznesiydi her hikayede, biliyordum. Bildiklerime yaslanışından yüz bulan şu şiirler, ansızın sokağım oluyorlardı. Adım adım hecelediğim ama hiçbir zaman tamamen benim olmayan…

Öyle çok benziyordun ki kendine, öyle çok… Yüzünü seçemediğim rüyalar kadar ve ezgisine sağır nağmelerin yalnızlığında…

Her zamanki gibi işte, bıraktığın yerde savunmasız bir çocuk gibi duran, yani hatırasızlık, yani kaygısızlığının eteğinden dökülen adresler kadar.

Sokağımın haşarı çocukları hep bir ağızdan şarkılar söylerken, bir gölge gibi sıyrılıp gitmeliydim belki. Ya da sen nehrin gizine bağışlarken rüyalarını, anlatmalıydım yüreğine kıyıcılığını aşkın.

Adam hala ileri geri söyleniyordu bıkmadan. Ne nehrin yağmurda boğulan sesi, ne ellerimden sulara düşerken ağırlaşan kelimeler, ne senin bir türlü olmayan bakışların… “İçimdeki cam kırıkları” na denk düşen akşamlar gibi batmıyorlardı.

Sustun, ağır ağır sustun. Güneş batarken … Sabahın ilk ışıklarında sonra… Nehrin kıyısında tek bir hece kalmayana dek ve gözlerinden ellerime sızan kahır kadarınca… Un ufak bir sessizlikti kalan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder