9 Haziran 2015 Salı

Rüya

-Bir odanın içinde toplanmış sevdiklerim; gecede hüzün ve sevinç göz göze, diz dize... İçimdeki sesi susturup kederli bir yüreğin yarasını sarmaya çalışıyorum. Bak diyorum, bak Rabbim şefkat tokatını herkese nasip etmez. Bir de buradan gör olanları, olacakları. Hepimizin sahibi O değil mi? En çok biz inanmadık mı buna? Sevincini gölgeliyorum diğerinin bir yandan. Yüzyüzeliğimize halel gelmesin, sevdiğimin attığı tırnağa değişmem hiç bir zaferi. Bütün hesapların üstünde bir yerde duruyor inanmışlığı bir yüreğin, biliyorum. Sonunda kalbimize dönüyoruz sahiden, kalbimize yani bizi bir kılan sevdamıza.


-"Bir gün elbette sofraya birlikte çökeriz
Sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım"

-Rüyaların uzağı yakın eden tarafı, derin bir hasretin iplerini çözüyor. Uyanmak böyle zamanlarda ne zül... Yüzü yeniden güne ekleniyor sevdiğinin, yeniden dağlanıyor yara. Belki rüyalar gerçektir, yaşadığımız rüya, kim bilir?...




-Kederinden başını bağlayıp evin içinde söylenerek gezen akp'li kürt anama Selo'nun türküsünü dinletiyorum. Çaktırmadan kulak kabartıyor, beğendiğini belli etmeden patlatıyor bombayı:
"Vallah gelsin bizim düğünde çalsın söylesin, ne işi var siyasette?" Fena fikir de değil aslında. Çağırsak gelir mi ki?:)...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder