29 Haziran 2013 Cumartesi

Ey Yoksunluk


Bu yüzdendir hüzzam bakışlarından devşirilmiş bu yalnızlık zamanları. 
O kadar isyandır ki ruhum, ne lütfuna talibim ne sürgününedir şikayetim.

Mektup Yaz

Güzel bir sabah... Güzel bir türkü...


28 Haziran 2013 Cuma

Değişmese...

"Pâyın sadâsı gelse de sen hiç gelmesen
Men dinlesem kiyâmete dek, vuslat istemen
Bulsam izinle semtini, ol semte ermesem
Aşsam zamânı hasretin encamı gelmeden"

21 Haziran 2013 Cuma

Kaostan kâr kalanlar...

Olimpos dağının çocukları Hira dağının evlatlarını asla kabullenemeyecektir. C. Meriç

19 Haziran 2013 Çarşamba

Gönül Bağı

"Senin artık gülmekten vazgeçtiğin gün 
topladım bu hurûfât tozlarını. 
Gözlerindeki ışığa yeniden dokundum,rutubetli 
sabrını yarıladım,badem çiçekleriyle 
tazelenen gönül bağını yağmurlu 
vedalara bağışladım... "

Fenersiz yol avcıları & sonsuzca kaybedenler

Kayıp zamanlardan derilmiş serseri mayın kelimeler var dillerinde; kaygısız, çelimsiz, sığıntı…
Göz gözü görmez dehlizlerden kendilerine varmayan yolculuklar yaparken yakalanmış erişkinler gibiler.

Kadehlerindeki meyin hükmü kadar değiyorlar hikayelerin sahiciliklerine. Ekşimtrak zihinlerinin her bir hücresinde yaşanmamış baharlar var, kendine el yangınlarda yol arkadaşlarının yüzlerini seçebilmek için atıyorlar tüm kıymetli libaslarını ateşe. Ateş harını yokluğun yarattığı boşluktan alıyor. Boşluğun kuyusu derin, aks’ine kulağın pası yâr, suyunda göz gözün kahrına râm.

18 Haziran 2013 Salı

Ey Aklım !

"Susmanın kalesine sığınıyorum
Önümde karanlıktan duvarlar
Sırtımda insan yüklü bir gök var"

17 Haziran 2013 Pazartesi

Bugün

"Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim"
Bugün bulutsuz göğün altında delice bir özlemin ipine sarılır gibi...
Şiire değil, geceye değil, güneşe hiç...
Bir güvercin kanadına teslim ruhumu yalnızca ama
yalnızca yağmura emanet edeceğim.

16 Haziran 2013 Pazar

Pencerenin Buğusu

Sen bilmekle gitmek arasında, arafta, susmakla ağlamak arasında, tarifi olmayan bir yolculuksun. Bütün yolculukların seyrinden öte ve bütün seyir defterlerinin yalnızlığından eksilen bir "dem"sin. Aklının birbirine dolaşık iplerinden habersiz dizeler kopuveriyorlar ansızın kuytularından. Ah ki ne çaresiz bir kopuştur o ve nasıl da ustalıkla ağına düşerler sessizliğinin, bir çırpıda ve el çabukluğuyla.

14 Haziran 2013 Cuma

Rabb'in Turnosolu

Her şerde bir hayır her hayırda bir şer...
Son günlerde kafamda dönüp duran iki esasın ilkidir bu.

Kuzu postuna bürünmüş kurdun gülen yüzü sadece bir aldatmacadan ibarettir. Eline geçsen-ister kimliğin ister kılığın yüzünden-seni  bir kaşık suda boğacak olanın maskesi düşer ve niyet yüzeyde tüm çirkinliğiyle boy gösterir.

Ne etsem sığmıyor

Bir kalbe sığmıyor bazen hikayesi sevmelerin 
pencere pervazlarında sustuğumuz kelimeler huzursuz 
sıkıntısı lütfuna eş bir gel-git halidir bizdeki
kapattığında pencereni sığıyor musun kendine?

13 Haziran 2013 Perşembe

kanadı Kırık

Kendimle fena halde kavga edesim var, kırasım var kalbimi kendim...
Küsesim var deli gibi kendime, küsesim geçene..
O bin yıllık halıya bağdaş kurup da hani, yeniden barışmak gibisi diyerek sonra... 
Sonra...


11 Haziran 2013 Salı

"Saate Baktım"

-Küçük bir kızın duası gibi, sade ve dolambaçsız cümlelere sığınıp dönmelisin yüzünü ben'ine. o zaman, derinlik kustuğunda hani karanlığından seni, bulacaksın en son saklambaçta kaybettiğini...

-Böyle seviyorum ben; kelimeler kapımı şımarık bir sulta edasıyla çaldığında, sevgili olan sevgiliyi çekip çıkardığımda altı çizilmiş anılardan, hayali bir gülümseme kondurduğumda o hep güven veren yüzüne...
Böyle seviyorum işte...

10 Haziran 2013 Pazartesi

Bazen...

Bazen sebepsiz çöküyor akşam yüreğe, yürek taşımaz oluyor ya dünyayı...
Bazen kaçıyor dozu hüznün, rüzgâr deli esiyor böyle.
Her gün aynı saatte kapkara bulutlar önce, daralıyor ruhu günün...

Çocukça...


"Ve bu çocukça çizgilerden al tamamla resmimizi"
Bir çocuk başka türlü nasıl anlatabilir ki?...

7 Haziran 2013 Cuma

Yarım Şiir



Yarı baygın bir düş bul kendine
Bir gözü uykuda diğeri sancıda olsun
Belki kalırız gecenin ortasında, ay bulutta kalır
Belki ağlarız o şarkıda, gözünü yumar dünya
Diretirsek gün doğar, kalptir, düşe uyanır

Zaten bahanesi hazırdadır, ağlatır.

6 Haziran 2013 Perşembe

Rüya mıymış o?


- Sevgilinin elinden çiğ balık da yenilirmiş, öğrenmiş oldum. Rüyaya bak sen, yok müdahalen oynuyorsun dış kapının mandalını...

- "Bu hayatta bizi böyle yakamızdan tutacaksa, hadi böyle yaşa derken kalbimize sormuş mu?"
Sormamış... Sorsa da değişmezmiş bir şey, nasılsa aynı sazanlıkla atacaktık bilinmezliğe adımlarımızı.