25 Temmuz 2015 Cumartesi

Susmak mı?...

-Hiç bir kelime karşılamıyor işte; doğan gün ve gecede uykuları bölen huzursuz kıpırtı izahsız. Ben izahsızım, içimde bir yerde pusmuş gölgen de... Karanlıkta göz kırpanların hızla çoğaldığı bir dünyada, aşk da yitiriyor belleğini. Altı çizili cümlelerim var hayatın kıyısına köşesine serpiştirilmiş, duvağı açılmamış olanları da... İçimden geçmiyor hiç biri, içim içime sığmıyor hani. Bir şey söyle, serinletici bir şey. De ki dünyanın uğultulu bir kovan olduğuna inanayım. Bir tek cümlene bütün ezberlerimi unutayım. Belki çıkarız bu kör kuyudan, gölgelerimiz yeniden sığar birbirine...



 Oysa ben neye benzediğini bilmiyorum
Yaşamak balonunda mutlu, sevecen gülücüklerin.
 Gökyüzüne ne kattığını. 

-Bazen gece uzar da uzar, bitimsiz bir keder belirir göğün alnında düşer içimize. İşte böyle bir zamanın içinden geçiyor dünya dediğin. İçim sonsuzca susmak ve kapanmak istiyor kalp denen mahzene. Susmak? Ne anlamlı bir kelime...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder