30 Mart 2020 Pazartesi

Ohâl’de Mutfak Mesaisi

Alkış furyasından payıma düşeni peşinen istiyorum, lütfen. Çekirdek ailemin çitlembik üyelerini potansiyel öğütücü olarak görme bahtsızlığı bir yana, mutfak aşkımla başım fena halde dertte. Gün 24 saat değil sanki, ya da görünmez bir güç sakız gibi uzatıyor her saati. 


Malûm geceyle gündüz saklambaç oynuyorlar bu zamanlarda, şaka gibi. Çok yönlü kahvaltı seremonisiyle başlıyor her şey. Sonrası hipnotize bir delilik hâli. Mikser ve fırının dilleri olsa nasıl bir ah furyasına tutulurdum kimbilir. 

Mevzu mutfak olunca giyindiğim muziplik, yerini çılgın bir telâşa bırakmış durumda. Annemin göz bebekleri yolu mutfaktan geçince yuvalarına sığmıyor, serzenişlerini bastıran müzik sesi ilaç gibi geliyor, motivasyonuma hâlel gelmiyor şükür. 

Bu ohâl geçtikten sonra ne hâlde olurum bilemem. Ada’sını kaybetmiş Tom Hanks gibi asılı mı kalırım a'râfta, yoksa acısını çıkartmak adına sokaklara mı vururum kendi mi bunu da...

Tek bildiğim sağlıkla geçirilen her gün, her saat, her dakika için şükür. Ev ile ünsîyeti sağlamlaştırdığı için de...

4 yorum:

  1. Doğrusu hepimiz sonrasında ne olacağımızı düşünüyoruz, kendinizi böyle motive edebilmeniz ne güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım tek parça hâlinde çıkabiliriz, çıkana kadar ahvâl bu minvâlde.

      Sil
  2. Sevgili Nur!
    Dönmüşsün sahalara, geç fark ettim ama çok sevindim. Tam zamanında açıldı bu pencere.
    Özlemişim hâllerini...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler aylacığım, akla ziyan hâller bunlar, paylaşınca dağılır belki gittikçe ağırlaşan havamız.
      Hoşgeldin.

      Sil