8 Mart 2013 Cuma

Havva'nın Adem'e armağanı



"Havva'nın anlamı Adem'in anlamı demek. Havva Adem'e bir dipnottur ama öyle bir dipnottur ki gerçek metnin anlaşılması için şarttır. Havva ilkin bir gölge idi. Bu yüzden bir diyalog kurulamıyor bir eser ortaya çıkmıyordu. Ağaç vardı ama meyva yoktu. Çiçekle yaprak arasındaki fark henüz bir renk farkından ibaretti. İnsanın varoluşu henüz tek yanlıydı ve insan enfüs duvarıyla çevriliydi. Ortada afaktan eser yoktu. Bu yüzden hakikatin hakikat olduğunu kanıtlayacak bir karşıt yoktu. İnsan ve gölgesi henüz toydu. Sınavdan ve ateşten geçmemişti. Bir mutluluk vardı ama bu mutluluk henüz tunçlaşmamıştı, tabii sertlik ve dayanıklılığına kavuşmamış bir mutluluktu. Baki olanın kanatları altında her türlü tehlikeden korunmuşluk vardı. Adem'in adem, cennetin cennet olabilmesi için atılan ilk adımdı Havva'nın gelişi. Her şey son ucuna gitmek zorundaydı. Cenneti bulmak için yitirmek gerekiyordu." Sezai Karakoç

Cennetin farkına varmanın yolu, onu kaybetme ihtimali ile yüzleşmekten geçiyor. Üstad'ın yerli yerince zihinlerimize nakşettiği müthiş fotoğraf: Neyi kaybettiğini bilmez isen nasıl kıymet biçeceksin varlığına?...

"Adem'in adem, cennetin cennet olabilmesi için atılan ilk adımdı Havva'nın gelişi."
Bu eşitlik değil, tamamlanışın öyküsü. Alternatifim var diyenler beri gelsin, yoksa uzun uzun susulsun lütfen, rica ederim...



1 yorum: