Cama düşürdüğünüzde başınızı aksiniz başka biri gibidir ve söyleşir sizinle en tanıdık,en yabancı sesinizle. Zengin düş evlerinde, "herkesin birbirine kardeş olduğu"düşler görürsünüz ve gerçekmiş gibi gelir,ya da hayalmiş gibi.
Hiç bir zaman emin olamazsınız az önce size gülümseyen "Selma"nın gözleri midir,yoksa bir düş yanılsaması mı?
Şehirlerden geçersiniz,kendi halinde nefes alan kasabalardan.Geceleri dağ köylerinin ışıkları sizi hikayelerin kuyusuna salar.Sırf bundan gece inanılmaz bir gerekçedir uzun yolculuklar için.
İlla da bizi daima kendi gövdesinden akan yaşanmışlıkla karşılayan ,hani o fotoğraflarda yokmuş gibi duran ama hep ara sokaklarını yüreklerimizle arşınladığımız bizimle nefes alan şehirler...
"Garip ve mahzun yanımız"
Şimdi mi?uzun,sıkıcı,yalnız,hiçbir yerden geçmeyen ve hiçbir yere uğramayan yollardan geçiyoruz.Camdaki aksimiz suskun, "Selma"nın gözleri soluk ve düşevlerimizin kapılarında paslı kilitler...
Yaşlanıyor muyuz nedir?Eskiden bu kadar hayıflanmazdık düşlerimiz çoraklaşıyor telaşıyla...
Hayret.!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder