Kar... Gecenin karanlığını delen kararlılıkla geldi. Mayhoş bir meyvenin damağın dirayetine naziresi gibi...
Kar geldi ama bu defa eksik bir coşkunun tozuna bulanmıştı paçaları sanki. Birdenbire değil, mutuma şiir olsun diye hiç değil, kar gibi değil...
Zemheri... İsyan bile ne kadar da yavan. Sevda nasıl da ahenksiz ötüyor dallarda.Zaten kar ve zaten bahçe ıssız. Sükût-u hayal...
Korkma diye fısıldıyor kalbimin yüzüne dönük serinliği. Korkma, ben olmadığın diyarların bütün solgun çiçeklerini ezberledim ki bir esrikliktin sen. Gölgen değil, sen değilsin. Yalnızca o şiirin sessiz sözcükleri anlatır bekleneni. Bekleyene zaman ne ki?...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder