18 Aralık 2011 Pazar

Bu Gitmeler...

Soluğum dar, uzayıp gidince gölgen
Bu gitmelerden ben vururum geceye
benim sözün ortasında kalmışlığım
Yarım ağızlığım
Kalır

17 Aralık 2011 Cumartesi

Bir Tecessüs Eskisi


Siyahtı...
Birdenbire çarptığım o düş kadar
ve senin ellerin gibi tekinsiz
bir adam
bağışlandı kalbimin dehlizlerinde

derim gün döndü ve yüzün, avuçlarımdan kayan
bir şehirdi, sokaklarında bedenimi yoklayan insan yüzleri

10 Aralık 2011 Cumartesi

Zemheri Adın

Kar... Gecenin karanlığını delen kararlılıkla geldi. Mayhoş bir meyvenin damağın dirayetine naziresi gibi...
Kar geldi ama bu defa eksik bir coşkunun tozuna bulanmıştı paçaları sanki. Birdenbire değil, mutuma şiir olsun diye hiç değil, kar gibi değil...

6 Aralık 2011 Salı

Mutlu Son

Havada güneşin nazlı soluğu, kış biraz da edalı bir işveyle saklıyor kendini bu saklambaçta.
Ipılık bir günün enerjisini içime çekmek için ne kadar da hevessizim Yarabbi. Hani şöyle bir Ya Allah diyen çıksa içimden dışıma doğru ve sürüklese beni dış kapının dış mandalına. Bir son gayret ve işte sonunda...

Ruhum aksi ya, güneşin bir bulutun arkasında bana nazire yapışına hayıflanıyorum önce. Adımlarıma ağız dolusu şükranlarımı sunuyorum ardından. Yahu altı üstü çıktın sonunda sırça sarayından, biraz kış yürüsün damarlarına, üşüsün ayaz görmemiş ruhun, üşüsün pussun.