(ilk ve son
serzeniş olsun diye,öylesine…)
Bunu bize neden yapıyorsunuz? Aptalca serzenişler
deyin, algıda sürüngenlerdensiniz deyin,
çemberin dışında kalan mutsuz çoğunluktansınız deyin...
Ne derseniz deyin ki kalbimde bir köşede yer bulsun kendine
aymazlığım. Rahat bir nefes alayım, yok canımlarla dimağımı tokatlamaktan
vazgeçeyim nihayet; solayım, kuruyayım, hafızamın çarkını havaya
uçurayım, durayım, düşüneyim, eskisi gibi çökeyim olduğum yere. Yeter ki bana
Erbain'in dehlizlerinden bir haber uçurun.
ruhum zayıf düştüğünde her vurgundan,direnmenin asaletiyle
sarıp sarmalayan,
eskimemiş
merhabalarla saatleri geriye sayan,
yılmadan aynı hatada durup yeniden zafer naraları attıran,
kudurduğumda sığındığım liman,
durulduğumda kıyısında ağladığım,
dostum,
sırdaşım,
lime lime sayfalarında yaşanmışlığım,
ukdelerimin dibe vurmuşluğu,
tek ayak üstünde yalanlarımın ifşası,
karalanışım,
kirli sevdam,
sevdama uygun bir izdiham,
vurgunun ayarsız kanadında uçuşum,
en çok direncim,umudum,serzenişim...
Erbain...
Sonra "Sende
biraz fingirde…"
Sonra...Öyle işte…
Sığmıdır bakışım yıllar sonra içimde kanayan bir yarayı
kanırttıkça siz?
Anlamazın biri miyim?-Neticede kadınım işte-
Eksik miyim? Zaman içinde eksilmiş miyim?
Söyleyin
niye acıyor içim
son şiirlerinizi didikledikçe...
Birileri “o durur sen
ona doğru akarsın” dese de...
Onarmıyor hiçbir sözcük yüreğimden alıp götürdüğünüzü.
Hesabını sormaya cesaretim de yok
mecalim de .
Anlaşılır basit bir cümle yeter oysa aklımdaki bütün
şiirlere sünger çekmeye.
Bir tek dizenin dizininde cana uçurum olmuşken ben
kararmışken hazır gözlerim biraz da sulu sepken...
Uğursuz bir yitiriş değilse bu akla ziyan şaşkınlığım, yenilerine
çarparken kelimelerinizin
yüz geri ediliyorum en kötüsü
Merdiven dayadığım Erbain’den de öteye.
Sahi
Neden?... Neden yapıyorsunuz bunu bize?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder