12 Aralık 2010 Pazar

Söz Bendini Kırmadı Daha

Vur, dağılayım
Görme bendeki seni, kalsın
Zaten ateş karası gözlerindeyim senin
Zaten bir daha olmayacak aşkın
Sen uzakların olgun ışığı
Beni karanlığından alıkoyduğundan beri
Dünya kalın ve isli duvarlarından başlıyordu
Ağlamaya
 Diyordum ki kadife bir dokunuş
Gelip sığındı duyarlılıklarıma
Sarayım gölgenden devşirdi
Son masalcıyı
Sen de geldin
Sesinden önce dizlerim üşüdü soğukluğuna
Önce lütfuna erdim sonra kahrına
Kuşkulara uzanan bir mendil ıslaklığında hayat
Ellerimden sıyırıp da tenini
Gözlerimden akıp gidiyorsun sonunda
Diyorum ki ağıdını yakma yokluğun
Sen kadarıyla değişir dünya ve gülüşün, ah gülüşün
Titredi  bir bağ bozumunda
Sevgili
Kadar bile taşımadın hayatı omuzlarında
Koyma git!
Söz, dilimde yarasına har olmadı daha

6 yorum:

  1. Şiirleriniz etkileyici. Daha çok yazmalısınız bence. Keşke bizim de böyle yeteneklerimiz olsa idi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şiir yazmak sancılı bir süreç. Şiir gibi yazmayı seviyorum, o da eşref saatimse. Kemmiyet mevzuu yine, ne kadar?

      Sil
  2. Çok işte, be bileyim... Affedilecek kadar çok...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Affedilecek kadar... O kadar cesur değilim.

      Sil
    2. Halbuki sizi 'celladına gülümseyen'lerden bellemiş idik...
      "Bakın ben, bir çok tuhaf
      marifetimin yanısıra
      ilginç ödeme yolları bulabilen biriyim
      üstüme yoktur ödeme hususunda
      sözün gelişi
      üyesi olduğunuz dernek toplantısında
      bir söyleve ne dersiniz?
      Bir söylev: Büyük İnsanlık İdeali hakkında!
      Yahut adınıza bir çekiliş düzenleyebilirim
      kazanana vertigolar, nostaljiler
      karasevdalar çıkar."

      Sil
    3. Kazanamayacağını anlayınca kurban cellatla yer değiştirmeyi seçer. Bir de O’nun gözünden bakayım dünyaya der, sıfırdan nasıl tasarlanır kötülük? Eyvah ki bu ne fecî bir bakış; hiç bir farkındalık bu kadar çarpıcı değildir. Ben celladıma gülümseyecek yerlerimi yok ettim. Ne başından ne ortasından, tepesinden de okusam kitap aynı hezeyanla bitiyor: İnsan! Benim en değerli kelimem, hani kaf dağının ardındaki sır: Yalan. Bunun için yavan kaçıyor neyi didiklesem, hangi hazinenin kapağını açsam tamtakır.

      Sil