Ey gözleri matem!
De ki karanlığın son demlerinde yırtılır gecenin örtüsü. Sen ne kadar hoş kılsan da gönlünü karanlık yorulur uykuları taşıyamamaktan, sabaha varır.
Ey kançanağı sırrım!
Bilirim ki değmezsin nazarına mehtabın. Gel dersin, bütün ara sokakları sana açılır şehrimin.
Ey sihrimin asası!
Korkarım gölgeni ürkütmeden rüyalarda, adımlarım gizler kendini sessizlikte. Belki bir an gelir, merhamet kuşanır gözlerin, aşkla ışır doğan güneş.
Ey özlemi zindan!
Sanırsın ki bütün ezberlerim gitmek üzerinedir. Sanırsın ki zalim bir kalemdir gözlerim kaderine derin çizikler bağışlayan. Neden görmezsin çaresizliğimi.
Ey mahmurluğu uykumun!
Sen olalı beri ne menem bir şeydir sabaha varmak soluksuz, bilmem. Peki sen bilir misin?
Ey cam kırığım!
Kaldır gözlerini yerden, o izler az önce kıydığındandır.
Ey mürekkebi kelâmın! Sanırsın ki kuruyunca kaybolur izlerin, silinir bıraktığın çizikler varaklarında kitâbın..
YanıtlaSil