3 Ağustos 2025 Pazar

Ne Bil, Ne Yanıl!

 Bildim, dedikçe daha da yanıldığımız bir dünya bu dostum, tesellimiz nisyanımız. Amansız bir yolculuk bu, zirvelere doğru tırmandıkça içimizi ürperten serinliği 'hayr' görüyoruz. Oysa orada fildişi kuleler var; aymazlığımızı derinleştirecek, hiçliğimize zeval getirecek, karartacak içimizin ekranını. Biz oyalandıkça rehavetin koynunda, bahaneler yıkıyor bedleri, hızlanıyoruz. Şu köşe kaldı onu da döndüğümüz vakit, aşikâr olacak tüm sır, ha gayret birkaç adım… Yaklaştık zannı ‘evreka’ çığlıklarına karışıyor; karıştırıyoruz burasında akla karayı. Havada pus, kalpte huzursuz bir çocuğun gözleri yuvalarından fırlıyor, bedende mahpus.