6 Eylül 2010 Pazartesi

Yeniden O Köprüden Geçmek Gibisi...

İşte yine oldu değil mi?Yeniden "kurutulmuş gül yaprağı"ruhuna döndün gerisin geri.

Yorgunluğuna ve dökülenlere bakmadan kendini aynalardan arındırmaya kalkman kadar komik olan bir başka şey daha var;nereye gidersen git sonunda hikayen kadar hükmün oluyor bu dünyada.Ya sıradan ve serüvensiz,ya sevimsiz ve kedersiz...

Ya mutlusundur bu oyunda,en az yeşilçam solukluğunda...
Ya da kalmışsındır Araf'ta,dumanı tüten bir acının koynunda.

Öncene bakma,sonranı kurcalamaya da kalkma sakın.
Bir sus,bir nefeslen,bir dur,bir ez içindeki huzursuz sesi.
Serserilik harcın mı senin?Divane misin nesin?













                                                                                     Ancak bir Karaağaç gölgesi kadar işte...